Artvin’in önde gelen gazeteci yazarlarından Tolga Gül, köşe yazısında medyada ki ikiyüzlülüğü eleştirerek ‘Cerattepe Nöbeti Tutanlar Bugün Reklam Nöbetindeler’ dedi.

“Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün!” diyen Yazar Tolga Gül, köşe yazısında şunlara değindi. 

Cerattepe’de Nöbet Tutanlar Şimdi Reklam Nöbetindeler

Değerli okurlarım, zaman her şeyin ilacıdır. Zaman her şeyin ilacı olmanın dışında her konuyu aydınlığa çıkaran unsurdur. Kimin ak kimin kara olduğunu da zamanla anlayabilirsiniz. Şimdi sizleri bir önemli tarihe götüreceğim, sonra da yorumlarımı yapacağım.

İşte 08.02.2016 tarihli gazetelerde yayımlanan o haber:

“CERATTEPE’DE NÖBET AFGAD’IN

Artvinliler, 21 Haziran Pazartesi gününden bugüne maden firmasının çalışmasını engellemek için Kafkasör mevkii Cerattepe Yaylası girişinde yapılan barakada nöbet tutuyor.

Artvinliler, 21 Haziran Pazartesi gününden bugüne maden firmasının çalışmasını engellemek için Kafkasör mevkii Cerattepe Yaylası girişinde yapılan barakada nöbet tutuyor. Siyasi partiler, sendikalar, dernekler, mahalleler, köyler, site sakinleri, esnaf ve iş adamlarından oluşan gruplar sırayla nöbetlerini tutarken, hazırladıkları nöbet defterine göre sıra ile Cerattepe’ye çıkarak nöbeti devralıyor.

Artvinliler, 21 Haziran Pazartesi gününden bugüne maden firmasının çalışmasını engellemek için Kafkasör mevkii Cerattepe Yaylası girişinde yapılan barakada nöbet tutuyor. Siyasi partiler, sendikalar, dernekler, mahalleler, köyler, site sakinleri, esnaf ve iş adamlarından oluşan gruplar sırayla nöbetlerini tutarken, hazırladıkları nöbet defterine göre sıra ile Cerattepe’ye çıkarak nöbeti devralıyor.

 AFGAD Başkanı İsmet Başar, Cerattepe’nin konum itibarıyla asla maden alanı olamayacak kadar birden fazla önemli özellikler taşıdığına dikkat çekerek; “ Artvin Faal Gazeteciler Derneği olarak Artvin’in yanında yer alıyoruz. Haritaya veya Artvin’e karşıdan baktığınızda ne yaparsanız yapın Cerattepe’de maden çıkarılamayacağını gözleri gören herkes görür. Mahkeme kararlarının dediği gibi,  tercih edilmeli. Ya Artvin ya maden. Bu kadar net, bu kadar açık.” Dedi.

Kar ve soğuğa rağmen nöbeti Artvin Faal Gazeteciler Derneği (AFGAD) üyelerinden oluşan ekip devraldı. Nöbetleri hakkında düşüncelerini belirten Gazeteci Yazar Sami Özçelik, Cerattepe’nin Artvin’in onur tepesi olduğunu, nöbet tutmanın insana huzur verdiğini belirtti. Bir metal uğruna bu ormanların ve canlıların yok olmasına hiçbir vicdan sahibinin evet diyemeyeceğini belirten Özçelik, cümlelerini bir dörtlükle tamamladı: Artvin’in bir yanında muhteşem Atatepe/

Üstünde yücelerden yücedir Cerattetepe/

İstanbul Yeditepe Artvin yüzlerce tepe/

Beden-ruh misalidir, Artvinle Cerattepe.”

AFGAD üyeleri burada maden çıkarılmasının Artvin’in sonu demek olduğunu belirterek, “Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez” yazılı pankartın önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Reklam Güzel Hani Onur Nerede!

Hani dedik ya zaman her şeyin ilacıdır. Kimin hangi düşüncesinde ne denli ‘Sami’mi’ olduğunu da zamanla anlayacağız, diye. Yeni yıl öncesinde Artvin basınında yaşanan bazı gelişmelerde insanların gerçek yüzlerini göstermeleri açısından oldukça isabetli olmuştur.

Yaklaşık 5 yıldır Artvin’de Yeşil Artvin Derneği başta olmak üzere Cerattepe’deki maden projesine karşı çıkan gruplar tarafından fikirleri nedeniyle mahalle baskısına uğrayan, toplumda hedef gösterilen, sosyo ekonomik açıdan her türlü baskıya maruz kalan, zaman zaman bizzat ismim kullanılarak hakaretler yapılan bir gazeteciyim. Üstelik bunu yapanların önemli bir bölümü de toplumsal özgürlükleri, özellikle de basın özgürlüklerini savunduklarını iddia eden insanlar ve kesimler tarafından yapılmıştır. Bütün bunların tepkileri karşısında çok fazla ses çıkarmış bir kişi değilim. Yorumlarımı ve cevaplarımı haberlerde değil kendi köşe yazılarında yanıtlandıran bir gazeteciyim. Bu tür tepkileri de gazetecilik mesleğini yapıyor olmamdan dolayı da peşinen kabullenmiş bir kişiyim. Buraya kadar her şey normal ancak asıl normal olmayan kendisine gazeteci olarak nitelendiren insanlar veya basın özgürlüğünü sonuna kadar kullanarak kendilerini muhalif gazeteler ve gazeteciler olarak nitelendiren kesimler tarafından adeta linçe uğratılmamdı. Bu kesimlerin hakkımda yazdıkları yazılar ve hakaretleri, Artvin’i satmakla itham edilmelerimi falan burada yayımlayarak onların reklamlarını yapmak istemiyorum. Sadece şimdi başta Yeşil Artvin Derneği’nin Başkanı Nur Neşe Karahan ve Başkan Yardımcısı Bedrettin Kalın’ın sürekli yanlarında çanta gibi taşıdıkları bir gazeteci arkadaş ile yine bu arkadaşı kendi kurumlarında çalıştıran ve maden karşıtlığını hiç kimseye bırakmayan kişilere birkaç soru sormak istiyorum. Tabi ki bu insanları da sürekli siyasi anlamda destekleyen beni gördüklerinde ise öcü gibi kaçan CHP’lilere sormak istiyorum.  

Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu?

2015 yılının ortalarından Şubat 2016’nın ortalarına kadar Artvin Kafkasör Cerattepe’de ‘Cerattepe Geçilmez Artvin Halkı Yenilmez’ başlığı ile nöbetler tutuldu. Nöbet tutanlar bu ilin stkları, siyasileri, sendika temsilcileri, basın kuruluşları falan idi. Bu kesimler son derece demokratik haklarını kullanarak inandıkları düşünceler doğrultusunda tepkilerini nöbet tutarak, Artvin’in doğasını Kafkasör Cerattepe’de dile getiriyorlardı.

Benim o dönemlerde yazdığım yazılarda hatırlarsanız şu cümleleri kullanıyordum: ‘Bugün Cerattepe’de nöbet tutanların bugünkü hallerini veya cümlelerini dikkate almayınız. Asıl maden çıkmaya başlayacağı zaman ki hallerini ve tavırlarını ve de kullandıkları cümleleri dikkate alınız. Gerçek yüzleri bugün değil yarın ortaya çıkacaktır. Ha bugün nöbet tutanlar yarın şirket ile herhangi bir şekilde ticari bağlantı da olmazlar ise onların gerçekten samimi olduklarına inandığımı o günlerde yazacağım. Ha farklı tavırlarını gördüğümde de herkesin fotoğraflarının arşivimde olacağını ve zamanı geldiğinde ‘ Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ diye soracağım.

Bu sözleri kullanan ben toplumsal linçe uğratılırken bazı gazeteci arkadaşlarım gerek köşelerinden gerekse de bizzat tepkiler gösterenlerin şimdiki hallerini konuşmaya başlayalım. Şunun öncelikle altını kalın harflerle çizelim. Benim gazetelerimde maden şirketinin açıklamaları, haberleri ve reklamları yayımlanması ve de bizzat gazeteci olarak madeni destekler nitelikte beyanatlarda bulunuyor olmamdan dolayı toplumsal linçe uğratılıyordum. Adında ‘Sami’mi’ yazan bir arkadaş başta olmak üzere bir çok gazeteci ise üzerime çullanarak toplumsal linçe destek veriyorlardı. Beni Artvin’i satmak ile suçlayan bu arkadaşların son yaptıklarını sizinle paylaşmak istiyorum.

Geçen gün 30 Aralık 2016 tarihli Artvin Post Gazetesi’ni inceliyordum. Gazete İsmet Başar arkadaşımıza ait bir gazetedir. Gazetenin bir çok sayfasında maden karşıtı haber ve yorumlar yayımlanırken gazetenin en arka sayfasını açtığım da tam sayfa ETİBAKIR Yeni yıl tebrik ilanı bulunuyordu. Yaklaşık bir yıl önce 7 Şubat 2016’da Kafkasör Cerattepe’de maden çıkmasın diye Cerattepe nöbeti tutan arkadaşımızın gazetesinde tam sayfa ilan görmek açıkçası beni şaşırttı ancak şunu belirtmeliyim ki kendisi gazete sahibidir. Birçok gazetesi vardır. Yanında çalıştırdığı insanların maaşlarını ödemek için ticaret yapmaktadır ve bu ilanı yayımlaması da gazetecilik etik kuralları gereği normaldir. Bu normalde yukarıda tuttuğu nöbetleri ne için tutmuş ve aşağıda neden reklam almıştır, onu bilemem. Onu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

İsminde Gürcüce Üç anlamına gelen kelime olan arkadaşın iki yüzünü gördük

Hadi İsmet Başar’ı anladık, gazete patronudur ve dün nöbet tutmuş, bugün de ticaret yapıyor olabilir. Pekiyi şu ismi Gürcüce “Üç” anlamına gelen arkadaşın yaptığı ‘İki’ yüz anlamına mı geliyor, işte onu anlamadım. Bakın, gazetecilikte muhalifliği ve maden karşıtlığını kimselere bırakmayan, maden şirketi ile görüşenleri ‘Hain’ olarak nitelendiren o arkadaşın yaptığına. 31 Aralık 2016 Cumartesi Günü normalde her zaman yayımlanmayan, reklam aldıkça yayımlanan bir gazetenin yeni sayısı yayımlandı. Bu gazetenin ismi Artvin Özgür’dür. Bu gazetenin görünen sahibi İsmet Başar olmakla birlikte gazetenin yazı işleri müdürü ise Sami Özçelik’tir. Gazetenin yine bazı sayfalarında bu arkadaşın adıyla yayımlanan maden karşıtı haberler dikkatleri çeker iken gazetenin 6.sayfasında ise tam sayfa ETİBAKIR Maden Şirketi’nin yeni yıl kutlama mesajı yayımlanmış. Gazetenin künyesine bakıyorsunuz ki künyede yine Sami Özçelik yer almaktadır. Tıpkı yine aynı grup tarafından çıkartılan Ardanuç ilçesinde yayımlanan ve yine Yazı İşleri Müdürü olarak Sami Özçelik’in künyesinde yer aldığı ve gazete sayfalarında bu arkadaşın bolca haberinin bulunduğu o gazete gibi. O Ardanuç gazetesinde de Artvin’de ’Cerattepe Geçilmez Artvin Halkı Yenilmez’ sloganlarını Şubat ayında geçersiz kılan ve artık Cerattepe’ye yerleşen ETİBAKIR Maden şirketinin tam sayfa teşekkür ilanı bulunuyor.

Şimdi, bu arkadaş gerçekten ‘Sami’mi’ ise bu utanç ile bugün itibariyle ya o gazeteler ile bağlantısını keser ya da bundan böyle maden karşıtı dernek ve stklar ile ilişkisini keser. Ha yukarıda nöbette tutarım aşağıda reklamda alırım, reklam alan gazeteden de maaş alırım diyor ise ben kendisini ‘Sami’miyete davet ediyorum’

Hani sizler bu gazeteleri bulmak için yorulmayasınız ve belki yorulsanız da maden ilanları olduğu için sınırlı sayıda basılıp dağıtıldığından dolayı bulamayabilirsiniz diye bu gazetelerin fotolarını sizlerle paylaşıyorum.

Takdir kamuoyunun. Burada Yeşil Artvin Derneği’nin, başta CHP ve seçim dönemlerinde bu arkadaşı yanlarından ayırmayan MHP olmak üzere maden karşıtı çevrelerin yorumlarını ve bu konudaki düşüncelerini merak etmiyor değilim. Sadece benim burada hatırlatacağım bir cümle var. İlahi bir cümle.

“Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün!”