Artvin Doğa Gezginleri keşiflere devam ediyor. Gezginlerin şimdiki durağı Şavşat ilçesinin Maden Köyü’nde bulunan Bazgiret Şelalesi.
Yaşadığımız ili önce kendimiz tanımalıyız dedik ve yola çıktık. Artvin Doğa Gezginleri adında doğaseverler olarak bir araya gelip ilimizin güzelliklerini yerinde görmek sosyal, yazılı ve görsel medya aracılığıyla da daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyoruz. İlk etkinliğimizi Murgul Delikli Kaya Şelalesine düzenlemiş ve birçok mecrada yer almasını sağlamıştık (tanıtımı noktasında).
İkinci gezimizi özellikle kış aylarında ünlü fotoğraf sanatçılarının uğrak mekânı haline gelip adından sıkça söz ettiren Şavşat Maden Köyüne gerçekleştirerek (Bazgiret) yakından görmek keşfetmek istedik.
BAZGİRET İÇİN YOLDAYIZ - Grubumuzun kurucusu Uğur Yılmaz başkanlığında grup üyesi Tarkan Yılmaz (şoförümüz), Adnan Alparslan ve Fatih Tüysüz ile Artvin merkezden yaklaşık 100 km uzaklıkta ki Şavşat Maden köye (bazgiret) gitmek üzere yola koyulduk. Şavşat yolu üzerinde bulunan ve seyahat edenlerin durup soluklandığı, mısır yiyip çay içtiği soğuk su mevkiinde mola vererek taze süt mısırının tadına baktık. Yolumuz uzun deyip tekrar yola koyulduk. Şavşat / Meydancık yol ayrımından Meydancık yönüne doğru direksiyonumuzu kırarak Karçal dağlarının doğusuna Rabat ve Çağlayan Köyü istikametine doğru yol aldık. Yaklaşık 25 km yol boyunca gözlerimizi alıkoyamadığımız sürekli durup fotoğraf çektiğimiz kartpostallık orman manzarası eşliğinde çam, köknar ağaçlarının içine işleyen büyülü kokusuyla köy girişine kadar asfalt yoluyla güzel bir yolculuk yaparak eski ismi Bazgiret olan Maden Köyüne ulaştık.
ZİRVEDE KURULMUŞ BAKİR KALAN KÖYDEYİZ - Bozulmamış doğası, yıllara meydan okuyan ahşap mimarisi gelenek, görenek ve otantik yaşamıyla 1900 rakımlı köyde bizleri gurubumuzun üyesi ve köy sakini Tarih Öğretmeni İsmail Cahit Düzgün hocamız karşıladı. Rehberimiz İsmail hocanın eşliğinde aracımızı uygun bir yere park ederek sırt çantalarımızı ve azığımızı alarak düştük yollara. Havanın serin olması yürüyüş yapmak için oldukça iyi bir fırsattı. Bizde bu fırsatı değerlendirerek manzarayı kaçırmamak için olabilindiğince rotamızı değiştirdik. Köyün merkezinin hemen üst tarafında yer alan Karagöller benzeri bir göl manzarası ile karşılaştık. Doğanın suyun içersinde oluşturduğu yansımayı fotoğraflayıp biraz seyrine daldıktan sonra boyumuza kadar uzanan otların içersinden ormana çıktık. Rehberimiz İsmail hoca yol sonunda bizleri büyük bir sürprizin beklediğini söyleyerek gördüğümüz yerler hakkında bilgiler verdi. Yürüyüş boyunca bizlere eşlik eden endemik bitki türlerinin yanı sıra ıssızlarda açan zambaklar takıldı gözlerimize.
BAKİR DOĞAYI KEŞFEDİYORUZ - Gurup üyelerimizle birlikte ağaçların arasından tırmanarak yolumuza devam ettik. Rehberimiz İsmail hocamızın sürekli az kaldı şurayı çıkınca ulaşacağız dediği şelale için yaklaşık 10 kilometre yol yürümüş ve hala yürümeye devam ediyoruz. Keyifli bir o kadarda yorucu yürüyüş olunca acıkmamızda kaçınılmazdı. Bir yerde mola verip termosumuzda ki çayı ve yanımızda getirdiğimiz zeytin, domates, salatalık gibi yiyecekleri yiyelim desek de rehberimiz geri dönüşte yeriz diyordu. Patika yolda ilerken iki vadiyi bölen kurumuş dereden karşıya geçmemiz gerekti. Kayalara tutunarak ve birbirimize yardım ederek o engeli de aşmıştık. Saatlerdir yürüdüğümüz şelaleyi görmeye az kalmıştı. İsmail Cahit hocamız bizleri bir sırtta durdurarak şunları söyledi ;” şimdi bu virajı dönünce karşınıza çıkacak o manzarayı bir başka yerde görmeniz imkânsız. Yol yorgunluğunuzu dahi alacak bir doğa harikası” deyince bizde inşallah deyip yürümeye devam ettik.
YORUCU YOLUN SONUNDA BÜYÜLEYİCİ ŞELALE - 20 – 25 adım attık ki şelalenin gürültüsü kulaklarımızdaydı birkaç adımdan sonra gerçekten gördüğümüz manzara tüm yorgunluğumuzu almış hayretler içersinde bakakalarak büyülenmiştik. Sarp devasa kayalıkların arasından dik şekilde dökülen suyun bir alt kayadan aşağı, 3 koldan dereye ulaşmasındaki heybeti insanı kendinden alıyordu. Birçoğumuzun belki de ilk defa gördüğü şelale karşısında hayret ve tefekkür dolu bakışlarla izleyip anı ölümsüzleştirdikten sonra geri dönüş yoluna geçtik. Hava durumu tahmine göre dönüşte yağmura yakalanmamız an meselesiydi ki aynen de öyle oldu. Şelalenin yaklaşık 2 km uzağında ormanların arasında bir yerde ateş yaktık. Adnan hocamızın bizlere sözü olan tereyağında yumurta yapıp ikram etti. Termosta ki çaylarımızı yudumlayıp, atıştırmalık yiyeceklerimizle karnımızı doyurarak hızlı şekilde köye inmemiz gerekiyordu. Doğamızı temiz şekilde bırakarak yola koyulduk. Şimşek ve gök gürültüsü eşliğinde hayli bir yol kat etmiştik ki bir anda şiddetli yağmura yakalandık. Yağmurluklarımız olsa da tepeden tırnağa ıslanmaktan kendimizi koruyamadık. Tabi ıslanmak da bu yürüyüşün belki de en güzel yanlarından biriydi. Köy merkezinde bizleri evine davet eden İsmail hocamız ve değerli ailesi sobayı yakarak ıslanan kıyafetlerimizi kurutmamızı sağladı. Yedek kıyafetlerimizi giydikten sonra peynir eritmesi, tereyağı, balı, kaymağı olan çok güzel bir sofraya oturup sıcak samimi bir sohbet eşliğinde yemeğimizi yedik.
TEŞEKKÜR EDERİZ - Doğa gezginleri olarak yeni bir yer keşfetmenin vermiş olduğu mutluluk ve huzurla Şavşat Maden Köyü( Bazgiret) Şelalesi gezisini sonlandırdık. Bu yazının oluşmasında emeği geçen başta ekip arkadaşlarımız olmak üzere rehberimiz İsmail Cahit Düzgün hocamıza değerli ailesine ve köy sakinlerine teşekkür ederiz.
Fatih Tüysüz / Artvin Doğa Gezginleri