Müzik Eğitimi Uzmanı, Emekli Müzik Öğretmeni Turgut Kars, müziğin insan yaşamındaki yeri ve önemine ilişkin açıklamada bulundu.

Artvin’in önemli değerlerinden yıllarını müziğe ve sanata adayan Müzik Eğitimi Uzmanı, Emekli Müzik Öğretmeni Turgut Kars, Artvinli vatandaşlara müzik ve sanata ilişkin önemli bilgiler paylaşmaya devam ediyor. Kars yaptığı açıklamada; “Müzik her şeyden önce insan düşüncesinin bir ürünüdür. Aynı zamanda duygusal deşarj yoludur. Müzik; bilimsel anlamda 0rtaya konulup uygulama alanı yaratıldığında, çağımızın dünya görüşüne göre insan yaşamı ve toplumsal bütün sanat dallarıyla sıkı sıkıya  bağlı olduğu  görülür” dedi.

Müzik yoluyla günlük yaşamın üzerine çıkılır. Güç kazanılır diyen Kars, “Birlik ve beraberlik içinde sevgi ve saygıya dayalı yaşam kurallarının maksimum düzeyde öğrenilerek farklı kazanımlar elde edilen tek ortamdır müzik. İnsana bütün sanat dallarından daha büyük kolaylık ve etkileme gücü kazandırır. Müzik seslerle düşünme, sesler aracılığı ile yaşamı duyumsama ve geliştirme yolunda insan gerçeğinin bütün ilişkileri içerisinde araştırılması ve aktarılması sanatıdır.

Müzik aynı zamanda matematiksel bir mantık, disiplin, zamanı en iyi şekilde kullanma, yerine göre susma, diyalog kurma, insanlara daha bir sevecen sevgi ve saygıyla yaklaşım,en doğru ve isabetli kararlarla hareket etme ilişkilerimizi  kavrama sanatıdır.Müzik malzemesi,insan yaratılmadan milyonlarca yıl önce biz bilmiyorduk ama hazırdı.Çünkü doğa sonsuz bir “Sesli Malzeme” dir. Gök gürültüsü, suyun akışı, denizin çalkantısı, havanın dar akarsu vadilerinde boğazlardaki hareketlerinde, sayısız sesleri, titreşimleri, yankıları aklımıza ilk gelen örneklerden sayabiliriz” ifadelerini kullandı.

Her insan, işitme ve müzikle ilgili yetenek ve kabiliyetlerden kendi payına düşeni almış olarak doğar şeklinde açıklama yapan Kars; “Müziği kendi varlığımızda, almış olduğu eğitimin kalitesine, yaşadığı çağ, zaman zemin ve elimize geçen fırsatlara göre üretkenlik göstererek ortaya koyarız.Doğada görünüşteki dağınıklığa karşın,her şey tamamen ölçülüdür.Bu ölçüyü fark etmek,kazanımlarımızı lehimize çevirmek,almış olduğumuz eğitimi sorgulamakla mümkündür.Bu takdirde ulaşmak istediğimiz hedefin bize çok yakın olduğu gerçeğini   haykırabiliriz.Şarkı ve türküler de müzikle hem hal olmak da enstrümanları el becerileriyle öğrenme yetilerimizi geliştirmek de aynı kesin ölçü ve disiplinle mevcudiyetini korur.Aynı zamanda sosyal yaşantımızı olumlu yönde etkiler ve yönlendirir” dedi.   
            
Turgut  KARS   Diyor  ki ..!
1975—1995  arası ilimiz merkez gazi orta okulunda müzik öğretmenliği  yaptım. Yaz tatillerinde vali konutuna bakan iki sınıf dolusu yaklaşık 50 ( elli ) öğrenciye birden mandolin eğitimi ve öğretimi verdiğim olmuştur. Kırk yıldır mandolin, keman, gitar, bağlama, org branşlarında eğitim ve öğretim çalışmalarıma  devam  etmekteyim. Yaz tatili dönemlerinde M.E.B düzenlemiş olduğu müzik 1,müzik 2 , Halk oyunları, Türk Halk Müziği seçici kurul üyeliği için ; İzmir Buca, Bursa Gemlik, İstanbul Büyük çekmece ve iki yıl üst üste Mersin Silifke de seminerlere katıldım.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma  Gençlik ve Spor bayramlarında kendi istek ve arzumla beden eğitimi ve resim öğretmenleriyle üçlü zirve gerçekleştirerek , 211 Hudut Alay Komutanlığı desteğini de alarak, orta dereceli okullar, kız ve erkek öğrencileri gösteri hareketlerine müzik uyarladım . Artvin Musiki Derneği Orkestramız eşliğinde 1981,1982,1983,1984  olmak üzre dört yıl üst üste canlı sunum yapabilme performansı gösterdim. Asıl kullandığım enstrüman UD dur.1986 yılında ilimiz öğretmenlerinden oluşan bir Halk Müziği topluluğunu Türkiye finaline taşıma başarısını elde ettim. 3 Kasım 2015 Salı günü Orman Bölge Müdürlüğü toplantı salonunda Türk Sanat Müziği korosu yetiştirme semineri başlatmış bulunuyorum. Öğretim çalışmaları, Salı ve Cuma günleri 18.00—20.00 saatleri arasında, kayıtlar ise girişteki santral odasında yapılmaktadır. Müzik topluluğu bay ve bayan yetişkinlerden oluşmaktadır.

Şimdi burada anlatmak istediğim asıl konu ; Ülkemizin özlenen huzur ve barış ortamına kavuşabilmesinde en büyük payı bünyesinde barındıran, beden sağlığımız yanında asıl önemli olan, toplum olarak ruhsal sağlığımızın dengelenmesi noktasında olmazsa olmaz ön şartımız musiki eğitim etkinliklerine katılmak olmalıdır.

Dört yılda bir eğitim şurasında alınan kararlar doğrultusunda, literatürdeki yerini hiç kaybetmeden  ( 8—12 ) yaş gurubu öğrencilerin mutlaka musiki eğitimi alması, çocuk yaşında ihtiyacı olan beslenmeyi  yetişkinlerin seviyesindeki müziklerle yanlış ruhsal beslenmenin önüne geçilerek, müzik politikamızın yeniden gözden geçirilmesi ve uygulamaya konulması, kalıcı gündemden uzun süre düşmeyen eserlerin yaratılmasında bestecilerin özendirilmesi, olması gereken sosyal haklarına kavuşturulması, Türk toplumunun bu konuda daha da bilinçlendirilerek daha da yaygınlaştırılması gereği vazgeçilmez bir gerçektir.

Atamızın o yüksek dehasıyla 1923 yılında cumhuriyetimizi kurması, ertesi yıl Musiki Muallime Mektebini açması, sanata verdiği önemi pekiştiren, ”Müzikle iştigal eden gönüller asla kötülük düşünemezler.” Kemal Atatürk Söz dizesi yine Türk ulusu olarak bütün dünyada huzur ve barışı elde edebilmenin anahtarının bu söz dizesinde saklı olduğu, bu sayede bütün dünya milletlerine örnek teşkil ederek, öncülük edebilme şansını yakalayabilme gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.

Bedensel sağlığımıza özene bezene zaman ayırarak test ve taramaları ihmal etmezken, ruhsal  sağlığımız söz konusu olduğunda İlimiz düzeyinde bir ilk, Türk Sanat Müziği oluşturma projesi kapsamındaki sosyal ve kültürel etkinlik için zaman ayıramıyorum mazeretine  sığınmak idealist bir yaklaşım olmayıp var olan yeteneğimizi eğitime tabi tutmayı, ruhsal sağlık, terapi, test ve taramalarımızı ihmal etmek, reddetmek anlamına gelmektedir. Fert fert hepimizin sorumluluk üstlenmesi, akın akın bu sosyal  etkinliğe katılımı sağlamada en büyük payı kapmak adına yarışalım. Bölgemiz kültürüne hizmet etmeyi kutsayalım. Derim..!