![]() |
Nazlı Çelikdemir Foto : Fatih Tüysüz |
Artvin’de yaşayan ve yeni
tip koronavirüs (Kovid-19) tanısı konulan 46 yaşındaki Nazlı Çelikdemir,
hastanedeki 13 günlük tedavisinin ardından kovid’i atlatıp zatürre ile mücadele
etmeye başladı. Evinde gördüğü tedavi sonrası eski sağlına kavuşup plazma
bağışında bulunmak istiyor.
Hastahene de çalışan eşinden
koronavirüse yakalandığı anlaşılan Nazlı Çelikdemir, Rize Recep Tayyip Erdoğan
hastenesinde eşi ile birlikte 13 gün tedavi gördükten sonra taburcu edildi.
Artvin merkezde ikamet eden Çelikdemir, evde 14 gün karantinası süresince
zatürre tedavisi devam etti. Son tahlillerinin iyiye gittiğini belirten
Çelikdemir sağlığına kavuşunca plazma bağışında bulunmak istediğini söyledi.
Nazlı Çelikdemir “ Eşim
hastanede çalışıyor. Hastanenden geldiğinde çok hafif bir ateşi vardı ama ilk
önce boğaz enfeksiyonu olarak düşündük biz. Cuma günüydü Pazar günü nöbete
gittim ben çalışıyorum işçiyim. Hafif bir baş ağrısı ile başlayıp gittikçe
şiddetlenen bir baş ağrısı ensemden sol tarafımdan iğneleyen, şimşekler çakan
hiç ara vermeyen bir ağrı ile karşılaştım. Pazar günü acile gitmek zorunda
kaldım. Acilde iğne yaptılar eve geldim. Pazartesi günü yine geçmediği için bu
sefer nörolojiden sıra alarak doktora gittik yine eşimle beraber ama bu arada
başımın ağrısı hiç geçmiyor. Buzlar koyuyoruz, ağrı kesiciler içiyorum ama
hiçbir şekilde etkisini göstermiyor. Bunun akabinde mide bulantısı başladı. Biz
eve geldim ama o gün sabaha kadar öğlene kadar yine hiç geçmeyen baş ağrısı bu
sefer ben beyin kanaması mı geçiyorum o şüpheyle daha önce Rize’de bir beyin
cerrahi doktorumuz vardı tanıdığımız ona mesaj attım oda hemen gelin dedi. Biz
apar topar buradan kalktık. Araba da eşim iki tane kızım ve eniştemde var hep
beraber gittik. Orada ki tomografim tahlilimde temiz çıktı. O akşam beni normal
temiz bir oda da yatırdılar yani pandemi olmayan bir serviste yattım. Sabahında
belimden bir sıvı alınacağını söyledi doktor ona göre başımın neden ağrıdığını
bulmaya çalışacağız dedi. Ona gerek kalmadan eşimle bir Rize ye gittiğimiz gün
hastanende çalışıyor hastanede de o zaman bir salgın var hastane çalışanlarına
bir yerden bulaştı eşimde orda muhtemelen ona da bulaştı.
Sen pozitif çıkacağına
eminsin eşinde pozitif hem kendine üzülüyorsun hem eşine üzülüyorsun bir anda
farklı duygulara korkmaya başladım ve kızım yanımda. Yalvarıyorum o gün doktor
beye ne olur kızımı bu odadan çıkarın hani ben zaten pozitifim en azından
kızıma bulaşmasın. Aslında önce can diyoruz ama önce can değil önce
etrafındakiler. Siz zaten hastasınız etrafınızdakileri kurtarmaya
çalışıyorsunuz. Benden sürüntü aldılar kızımdan sürüntü alınacak konteynıra
yolladılar ilk önce küçük bir cüzdanı var onu aldı sonra kapıya kadar gitti
geri geldi. Anne ben bir daha geri gelmeye bilirmişim sırt çantasını aldı
kapıyı kapattı tek başıma kaldım. Çok zordu…
Sonra pandemi servisine
götürüldüm ve çok iyi tedavi olduğumu düşünüyorum. İki üç gün ümidi kestim.
Kurtaramayacağımı düşündüm ama çok dua ettim dualara sarıldım. Bütün arayan eş
dost dua ettiklerini yasin zinciri başlattıklarını söyleyince ben artık yavaş
yavaş bu hastalığını yeneceğim yenenler içinde olacağım dedim ve kendi kendimi
motive ettim. Gün geçtikçe daha iyileştim 12 günlük bir sürede kovit tedavisi
bitti ama ciğerim zarar gördüğü için bu sefer zatürre tedavisi yaptılar bana.
Hastanede bu süreci bitirdim arkasından evimize geldik eşimde tabi hastaneden
çıktı bende çıktım ikimiz de 14 günlük karantina sürecine girdik. Bu arada
çocuklarımda ayrı bir evde karantinada. Biz bu karantina sürecince balkona bile
çıkmadık diyebilirim. Hızlı hızlı hava alıp yemek yiyip içeri giriyorduk ki
aman üstte altta oturan olurda öksürürüz bir şey olurda onlara bulaştırırız
çünkü süreci yaşadığımız için çok zor bir şey olduğunu gördük.
Hani bize gelmez diyorduk
bizde diyorduk hiç bize gelmez diye eminim çoğu da böyle diyordur bize gelmez
ama öyle düşünmesinler kesinlikle geliyor ve çok zor bir şey.
Ağrılardan daha çok
psikolojik olarak yıpranıyorsun çünkü başka bir hastalık olsa tedavisi var
diyorsun da ama bunun iki tane seçeneğin var önünde ya iyileşeceksin yada
öleceksin. Ölmekten korkmuyorum aslında ölüm hepimize ama tek başına ölmekten
korkmak gerekiyor ondan daha çok korktum.
Şimdi hala evdeyim evde
kendimi izole ediyorum aslında karantinam bitti ama gene dikkat ediyorum çünkü
benim bağışıklık sistemim çok düşük tekrar kapma riskim var. Artvin Devlet
Hastanesinde ki doktorlar tedavimi yapıyorlar. Bu süreç bittikten sonra zatürre
tedavisi bittikten sonra altında ne olduğunu araştıracaklar. Muhtemelen başka
bir şey vardı ki ciğerim bu kadar zarar gördü.
İnsanlara vermek istediğim
mesaj; kesinlikle şu maskeyi şimdi belki farkındasınız bende zorlanıyorum nefes
almakta ama ben daha zorunu gördüm oksijen tüpüne bağlandım o yüzden maskede ki
nefes almak daha kolay herkes maskesini taksın. Mümkün mertebe kimseyle
görüşmeyelim birkaç ay görüşmesek ölmeyiz herhalde ama görüşürsek ölürüz.
14 gün karantinada kaldık
ama ayrı odalarda kaldık eşimle sadece kapıdan bakıp selamlaşıyorsun onun
haricinde en sevdiğin eşin ve çocuklarınla görüşemiyorsun. En çok üzen seni o
oluyor. Her türlü yine tek başınasın. Gerçekten çocuklarınızdan uzaklaşmak
istemiyorsanız eşinizden, sevdiklerinizden kendinize çok dikkat edin. Sadece
kedinizi kollamayın şuan ben kendimi korumuyorum ben etrafımdakilerini korumak
için bu davranış içerisindeyim. Çok zor şeyler lütfen izole edin kendinizi
maskesiz çıkmayın ellerinizi sürekli yıkayın bundan başka yapacak hiç bir
şeyimiz yok yani öyle görünüyor.
Bu süreçte önümüze düşüyor
kovitle ilgili ihtiyacı olanlar plazma istiyorlar biz antikor oluşturduk diye
düşünüyoruz. Çokta vermek istedim yine diyorum eşimi hatta Trabzon’dan aradılar
almak istediler ama o ara süreç bitmediği için alamadılar. İkimiz de birilerine
yardımcı olacaksak bu konuda seve seve yardım ederiz çünkü çok zor bir süreç bu
süreci yaşadığımız için biliyoruz kimsenin de yaşamasını istemiyoruz.
Benim şuan zatürre olduğu
için zatürre tedavisi devam ediyor aslında kullandığım bir ilaç yok sadece
astım ilacı olarak verdiler nefes darlığı için sabah akşam çektiğim.
Onun dışında iyi bir
beslenme, dinlenme ve yürüyüşle bu süreci atlatacağım ciğerim biraz daha
düzelince oda bitecek ve tekrar işime sevdiklerimin arasında tabi maskeli
olarak döneceğim inşallah.
Ben daha çok kuran okumaya
gayret gösterdim. Kitap okudum. Televizyondan çok uzaktım. Zaten bilmiyorum bu
süreçte ses beni rahatsız ediyordu ses istemiyordum. Eş dost hiç yanlınız
bırakmadı aradılar mümkün mertebe onlarla konuşarak geçirdim.
Son olarak şunu söylemek
istiyorum. Kimse demesin ki kesinlikle kovit bana uğramaz kovit bize gelmez
diye hiç söylemesinler. Bunun nasıl nerden geldiğini bilmiyoruz. Dikkat
etsinler. Yalnız ölmek istemiyorlarsa lütfen maskelerini taksınlar kendilerini
mümkün mertebe temiz tutsunlar ve eş dostla mümkün mertebe görüşmesinler bir
müddet. Sonra daha güzel olacak inşallah bu bitecek bütün Müslümanların
dünyanın üstünden gidecek inşallah onu ümit ediyoruz. Tekrar eski hayatımıza
döneceğiz diye bekliyorum.”
Haber / Fotoğraf - Video : Fatih Tüysüz
Yorum Gönder